Salı, Ağustos 28, 2012

s'ius yollarda! | belçika - I

everard t'serclaes - brüksel

vee çantamı sırtlanıp düştüm yollara.. umudun, heyecanın liğme liğme pas tutup kireçlendiği dizlerime yaslanarak..

yirmi sekiz ocak, iki bin on iki.. yağmur çişe çişe yudumluyor istanbul'u.. tekerleri cilalı cantacık ardımsıra sürükleniyor.. uçmaya hazır..

uçağa binilince bir şeyler yavaş yavaş yükselir içinizde.. göğüs kafesinizi yırtarcasına başınıza doğru hızla ilerler.. heyecanı da eklediğiniz zaman "noluyor len" diye bakınırsınız etrafa..

dağlar, ovlar aşılıyor ve ilk durağımız amsterdam'a varıyoruz.. güzel bir sarışın kız oturuyor pasaport kontrolde.. önceden edinilmiş bir kaç sözcük tam fısıltılanacakken hoşgeldiniz diyor karşınızdaki ses.. türk değil ama biliyor işte.. 

manneken piss
hiç vakit kaybetmeden  hızla belçika'ya doğru yol alıyoruz.. netice itibariyle son durağımız olacak amsterdam..

yaklaşık üç saatin ardından brüksel'deyiz.. kasveti, sıkıcılığla karşılıyor bizi.. birbirinin tıpkısı mimari yapılar.. çikolata ve waffle dükkanları.. bir kaç turistik sayılabilecek ritueli yerine getiriyoruz.. manneken piss, hani şu işeyen velet ve de dokunulduğunda tekrar buraya dönüleceğine ve bir dileğinin gerçek olacağına inanılan everard t'serclaes'i görüp şehrin merkezine dalıyoruz inceden..

karnımız aç.. haliyle bakınıyoruz etrafa ne yiyebiliriz diye.. köşede bir dönerci bulup dalıyoruz içeri! martı mıdır karga mıdır bilemedim şimdi.. yedik işte her ne haltsa.. ardından salına salına yoldan geçenlere laf dokundurduk.. hoş, civcuv civcuv saçma sapan konuşarak yitip ardımızda kaldılar.. az ileride, salvador dali suretine bürünmüş protestocular.. tahminen internete uygulanan sansürü protesto ediyorlar.. özgürlük her yerde özgürlük..

we are the anonymous! - brussels
gün kararmaya yüz tutuyor.. bizdeki kapalı çarşının minyatür hali bir yapının içine dalıyoruz.. aslında kapalı çarşı gibi değil de taksim-tünelin oradaki asmalımescit gibi desek daha doğru olur.. klasik çikolatacılar, incik-boncuk kuyum işleri, coffee shoplar, barlar filanlar falanlar derken brüksel'den gazlama vakti geliyor.. kasveti ve de donuk bakışlı insanlarını geride bırakıp inceden toz oluyoruz ortalıktan.. günün ardında enfes brugge var.. beklemeye gelmez!

                                                                                               

günün bilgisi: brüksel; geçmişinde bataklık olan bölgenin kurutulması sonucunda yerleşime açılan bir bölgedir.. belçika'nın başkenti olan bölgenin nüfusu 1 milyon civarındadır.. avrupa birliği'nin temel kurumlarını bünyesinde barındıran brüksel bir nevi ab'nin başkenti sayılmaktadır..
günün şarkısı: Ogün Sanlısoy - Umudum Var

Cuma, Ağustos 24, 2012

bozuk plak..


günler günleri kovalayıp duracak ve sen aynı notalarla, mıy mıy esneyip duracaksın.. 

bakınız eylül geliyor ve iddia ediyorum bir çoğumuz bülent ortaçgil'den eylül akşamı'nı dinleyeceğiz.. başında, ortasında, sonunda.. önemi yok.. "onca neden varken ve tam sırası gelmişken hiçbir şey yapmamışız, susmuşuzdur.." yinelenirken, içimizde bir yerlerde, o eylül akşamı'nda buluşup sessizce oturacağız..

sonra kasım gelecek.. ve börtü böcek, her renk boza çalacak.. koduğumun salatalıkları "kasımda aşk başkadır" diyecek ve sen çok değişik bir şeymiş gibi "allah allah, vay bee" diyeceksin.. kasım.. aşk..

derken aralık gelecek ve adamo'dan "her yerde kar var" mı dersin yoksa "karlar düşer düşer ben ağlarım" mı dersin bilmem ama içerin buzullaşacak epeyce bir süre..

şubat; 14. senfonisiyle ardında kalacak.. mart gelecek neden sonra.. kedilerin mır mır hırıltıları eşliğinde bahara kucak açacaksın.. 

gün nisan olacak.. ve belki de sen de 1 yaş daha büyüyeceksin.. yazı, güneşi anımsayacaksın.. 

mayıs.. haziran.. temmuz.. hep sıcaklardan şikayetçi olacaksın.. ağustos'ta kavrulacaksın.. belki de kutsal kâsen deniz suyuyla buluşacak.. hiç olmazsa bi' bele kadar dener çıkarsın!

ve eylül geldiğinde hep ekimle karıştıracağız.. sırf ortaçgil yüzünden! yapraklar düşmeye başlayacak.. ve sen gene ortaçgil'le mala bağlayacaksın.. 

"yollarımız hiç kesişmemiş şu eylül akşamı dışında.."

                                                                                                                 

günün bilgisi: paleografi; tarih boyunca kullanılmış olan alfabelerin çözümü ve günümüze taşınması amacıyla çeşitli çalışmaların yapıldığı alandır.. kısaca, eski yazı çeşitlerini inceleyen bilim dalıdır..

?

Fotoğrafım
İstanbul, Tokat, Türkiye
ben sezer; klasik uygulamalı, güdüsel bir hamle sonucu, anında dünyaya gelip, henüz olunmayan bir pratiğe zorunlu olarak itilmiş, nüfusa ilave bir insan..